İYİ PARTİ 4. Olağanüstü Kurultayında bağımsız olarak Genel İdare Kurulu Üyeliğine aday olan Ruhittin Sönmez, kongreye ilişkin önemli tespitlerde bulundu. Sönmez’in tespiti kongredeki bir gerçeği de gözler önüne serdi.
Ruhittin Sönmez sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, ‘ İlk önce kadın adayların başvurusu alındı. 80 civarında kadın adaydan sonra başvuruda bulunan ilk on kişiden biri de bendim. Ama liste açıklandığında gördüm ki benim sıram 191 olmuş. Sonra bir rivayet dilden dile dolaşmaya başladı. Partinin Teşkilatlardan sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Koray Aydın ile başlayan 110. Sıradan 150. Sıraya kadar olan kısım bir anahtar liste olarak hazırlanmış. Belirli kişilerin telefonlarına gelen mesajlarda da bu aradaki adayların işaretlenmesi talimatı verilmiş. Talimata uyan delegelerin 240 kişilik listeden, bu aradakileri tercih ederek oy kullanması sonucu çarşafın içine gizlenmiş anahtar listedeki 42 kişinin tamamı GİK üyesi olarak seçildi. Elbette seçilenlerin çoğu parti için önemli kişilerdi. Listenin önemli bir kısmı dürüst ve usule uygun bir seçimle de kazanabilirdi. Ama böylesine hukuku zorlayarak yapılan “kurnazlık” eseri seçilmeleri onlar için de bir leke oluşturdu. En önemlisi Genel Başkanın yaratmaya çalıştığı demokrasi rüzgârını kesti. “Bu operasyon Genel Başkanın bilgisi ve izni olmadan yapılamaz” diye düşünenler var. “Genel Başkana rağmen yapılmışsa bu bir liderlik zafiyetidir” diye düşünenler de. Bu operasyon her iki düşüncede olanların içinde Genel Başkan’a karşı bir güvensizlik duygusu yarattı.’ İfadelerini kullandı.
RUHİTTİN SÖNMEZ’İN PAYLAŞIMI
HUKUKA KARŞI HİLE
İYİ Parti Tüzüğüne göre, adaylık listesi başvuru sırasına göre yapılabiliyordu. Bu usulün kargaşa yaratabileceği görüldüğünden, içinde hukukçuların da olduğu, yaklaşık 30 kişi bir önerge verdi. Aday isimlerinin harf sırasına göre ve kurayla çekilecek harften başlamak üzere sıralanmasını istedi.
Hukukçu olmayan Divan Başkanı Müsavat Dervişoğlu “bu teklif tüzüğün 42. Maddesine aykırıdır, sıralamanın başvuru sırasına göre olması gerekir” diyerek oylattırmadı.
İlk önce kadın adayların başvurusu alındı. 80 civarında kadın adaydan sonra başvuruda bulunan ilk on kişiden biri de bendim. Ama liste açıklandığında gördüm ki benim sıram 191 olmuş.
Sonra bir rivayet dilden dile dolaşmaya başladı. Partinin Teşkilatlardan sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Koray Aydın ile başlayan 110. Sıradan 150. Sıraya kadar olan kısım bir anahtar liste olarak hazırlanmış. Belirli kişilerin telefonlarına gelen mesajlarda da bu aradaki adayların işaretlenmesi talimatı verilmiş.
Talimata uyan delegelerin 240 kişilik listeden, bu aradakileri tercih ederek oy kullanması sonucu çarşafın içine gizlenmiş anahtar listedeki 42 kişinin tamamı GİK üyesi olarak seçildi.
Elbette seçilenlerin çoğu parti için önemli kişilerdi. Listenin önemli bir kısmı dürüst ve usule uygun bir seçimle de kazanabilirdi.
Ama böylesine hukuku zorlayarak yapılan “kurnazlık” eseri seçilmeleri onlar için de bir leke oluşturdu.
En önemlisi Genel Başkanın yaratmaya çalıştığı demokrasi rüzgârını kesti.
“Bu operasyon Genel Başkanın bilgisi ve izni olmadan yapılamaz” diye düşünenler var.
“Genel Başkana rağmen yapılmışsa bu bir liderlik zafiyetidir” diye düşünenler de.
Bu operasyon her iki düşüncede olanların içinde Genel Başkan’a karşı bir güvensizlik duygusu yarattı.
Böyle bir “Pirus zaferi” (yani yıkıcı büyüklükte kayıplar pahasına kazanılan bir zafer) için değer miydi?