31 Mart’ta İzmit’i 10 bin farkla kaybeden Ak Parti bu kafayla giderse Kocaeli’de çökecek. Düşünün bir meclis üyesi var. Adı Şener İnce. Bir fotoğraf görüyor, balıklama atlıyor, alıyor paylaşıyor ve altına hayal ettiği senaryoyu yazıyor.
Neymiş, camiye ayakkabıyla girmişmiş. Halktan o kadar kopmuşlar ki; Fethiye köyünde halkın, ardiye olarak adlandırdığı yere ayakkabılarıyla girdiğini bile bilmiyor. Sosyal medyada ne zaman bir fotoğraf görüyor ki; hemen alıp paylaşıyor. Fotoğrafta Hürriyet varsa aman yarabbim hemen sosyal medyadan pompalanıyor. Seçildiği günden beri milli iradeye saygılıyız diyenlerin, icraatta saygısızlığına maruz kalmış Hürriyet, yine bir AKP’li tarafından haksızca, pervasızca linç edilmek isteniyor.
Meclis Üyeliği yapan şahsiyet, İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet’in şahsında Fethiye köyü halkını ve muhtarları rencide eden paylaşımın mimarı Şener İnce, fotoğrafı gördükten sonra, arabama bineyim arkadaşlarla şu köye bir gideyim, işin aslı nedir öğreneyim demiyor. Gerçeği öğrenmek istemiyor. Din hocalığı yapmış şahsın bunu yapması bu kadar zor muydu? Hürriyet’in Fethiye köyüne gidip halkla beraber yaptığı açıklamayı, fotoğrafı paylaşmadan önce gerçeği öğrenip kendisinin yapması doğru olmaz mıydı? Bu olay göstermiştir ki; siyasi ihtiras adama din hocalığını da unutturuyormuş.
Şener İnce, İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet’i asılsız iddiayla halkın gözünden düşürmek isterken, Fethiye köyü halkını ve muhtarları da rencide etmiştir. Hürriyet, bugün İzmit’te Şener İnce gibiler sayesinde artık çok daha güçlüdür.
Hürriyet, bu iftira karşısında akılcı hareket etmiştir. Kamuoyu önünde ortaya atılan yalanı belgelemekle kalmamış, Fethiye köyünde halk ve muhtarlarla birlikte cami önünde açıklama yapmıştır. Yerinde ve zamanında İzmit halkına canlı canlı gerçeği ortaya koymuştur. Şu hususa dikkatinizi çekmek isterim. Hürriyet, iftirayla ilgili sözü olan varsa özelikle onları Fethiye köyüne davet ediyorum diyerek Şener İnce ve sosyal medya şakşakçılarına hodri meydan demiştir. Peki AKP’liler Fethiye köyüne gelebildi mi? Gelemediler. Çünkü gerçek onların hayal ettikleri değildi. Gerçek onların olmasını istedikleri hiç değildi. Gerçek şuydu. Şener İnce’nin iddiası yalandı. İzmit’te bir meclis üyesi hem de eski din hocası olan Şener İnce kendisini çok kötü duruma düşürmüş ve siyaseten infilak etmiştir. Şener İnce, İzmit’te partisini de baltalamış, altına dinamit koymuştur.
Hürriyet’in hodri meydan buyurun gelin Fethiye köyüne gerçekleri görün çağrısı karşısında sus pus kalan ve gerçeklerden kaçan Şener İnce, halktan, muhtarlardan kamuoyu önünde çıkıp özür dileyeceğine, sahte kahramanlık rollerine bürünenlerin yapacağı tabirle hodri meydan diyerek, özrü kabahatinden büyük bir adım atmıştır. İnce, geri adım attı, sözlerini yedi demesinler diye, paylaşımın arkasındayım demiş ve sıralamış.
-İzmit Belediyesi Muhtar Koordinatörü Süleyman Şen’in paylaşımına istinaden buradaki vaziyete karşı görüşlerimi bildirdim ve halen bu görüşlerimin arkasındayım diyor. Yani Şen’in paylaşımında gördüğüm fotoğrafı aldım paylaştım, altına istediğimi yazdım diyor. Bu fotoğraf neyin nesidir? Doğru mudur? Araştırmıyor. Din hocasının böylesi hassas bir konuda araştırma yapması gerekmez mi? Gerekir tabii ki; ama Hürriyet’i seçildiği günden beri çalıştırmak istemeyen zihniyet gibi siyasi ihtirasın karşısında mağlup olmuştur.
-Köy Camii’nde de yaptığınız ziyaret fotoğrafları da işi kurtarma adına paylaştınız ve bu sebeple gördük ki Cami’ye de baş örtünüz olmadan girdiğiniz görülmektedir, Allah’ın evine tesettürsüz bir şekilde girmeye hiç haya etmediniz mi? Diyor. İnce, camiye ayakkabıyla girdiler iftirası elinde patlayınca, bu kez Hürriyet’in başörtüsüz girdiğini söyleyerek konuyu başka tarafa çekmiş. İzmitliler, Hürriyet’in dini konulardaki hassasiyetini yakinen biliyor. Çünkü halk Hürriyet’i sizden daha iyi takip ediyor. Hürriyet’in cenazelerde olsun, dini etkinliklerde olsun başörtüsüyle katıldığına herkes şahit. Sizin Fethiye köyünde halkın yaşam biçiminin farkında bile olmadığınızı anladık da, sizin İzmit’te olanlardan da haberiniz yokmuş. Köy camiinde ibadet yokken, dini bir etkinlik yokken, eksiklerin tespiti adına inceleme yapılırken, başörtüsü takmadı söyleminizle komik duruma düşüyorsunuz.
-Şener İnce, Ne köy halkımıza, ne de muhtarımıza bir ithamda bulunmamışken, kurnazca onlara hakaret etmiş yaygarası kopararak asıl halkı kin ve nefrete sevk eden sizlersiniz diyor. Diyor demesine de Hürriyet’in, Fethiye köyüne muhtar ve köy halkının sizi aramızda görmek istiyoruz denilmesine üzerine oraya gittiğini dahi bilmiyor. Yine Hürriyet’in köyü ziyaretinde yanında halk ve muhtarlar var. Attığınız yalan iddia onları da rencide etmiş olmuyor mu? Sonuçta sizin paylaştığınız iddianın yalan olduğuna en yakın şahit olanlar onlar değil mi? Sn. İnce.
-Haydi gelin, herhangi bir İlkokulda 1.Sınıf Öğrencilerine bu fotoğrafların ne olduğunu soralım? Demiş. Şener İnce’ye sormak lazım. Siz İlkokul 1. sınıf öğrencisi misiniz? Sn. İnce. Kendinizi 1. sınıfa giden öğrenciyle bir mi tutuyorsunuz. Bu örnekleme hiç olmamış Sn. İnce.
Öncelikle şunu söylemek isterim. Bugün yaşanan bu olayı en son yapacak isim olarak bile görmediğim isim yapmıştır. Şener İnce, toplum nezdinde büyük yara almıştır. Kamuoyundan ve köy halkından özür dilemeyerek, topu taca atarak daha da büyük yanlış yapmıştır. Özür dilemek erdemliktir şiarıyla hareket etmesi kanımca daha doğru olurdu. Sn. Şener İnce kızabilir. Biz kızsın diye değil, gerçekler bunlar olduğu için yazdık. Bu noktada kimseye de eyvallahımız olmaz. Biz araştırdık, hakkaniyetle yaklaştık ve AKP’ye oy vermiş bir çok insan gibi gördük ki; Fatma Kaplan Hürriyet, asparagas bir kurguyla sosyal medyada saldırıya uğramış. Siz İzmit’i kaybedince, kendinizi de kaybettiniz.
Bugün yıllarca kenti yönetenlerin, Fethiye köyü camii çevresini yıllarca nasıl çamur içerisinde bıraktıklarını ve yine Fatma Kaplan Hürriyet’in talimatıyla camii çevresinin çamur deryasından nasıl kurtulduğunu konuşacaktık. Caminin eksiklerini tespit edip tamamlanması için belediye ekiplerini harekete geçiren Hürriyet’in ibadethanelerimize nasıl sahip çıktığını konuşacaktık. Cami çevresi çamurdan kurtuldu, çamura batmış siyasetten de kurtulacağımız günler yakındır.
Umarım, bu tür araştırmadan, neyin nesi olduğu bilinmeyen asılsız iddialarla hiç bir siyasetçi karşı karşıya kalmaz. Emin olunuz. İzmit’te Sibel Gönül belediye başkanı olsaydı ve aynı durumla karşı karşıya kalmış olsaydı yine aynı düşüncelerde olurdum. Partiye bakmam, gerçeğe bakarım. Gerçek için gerekirse makamı ve ihtiraslarımı yakarım.
Allah kimseyi doğru yoldan ayırmasın.
Sevgiyle kalın. Tek Kocaeli’de kalın.
