CHP Genel Merkezin’de konuşan Parti Sözcüsü Faik Öztrak, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun seçimde yolsuzluk yapıldığı iddilarına yanıt verdi.
Öztrak, “Zaman yetmedi ne demek? Anlaşılan Sayın Soylu hayali terörist listeleri peşinde koşarken sağı solu belediye meclis üyelerini, belediye başkanlarını teröristlikle suçlarken bu soruşturmayı yapmayı unutmuş” dedi.
Faik Öztrak, “Büyükçekmece’de bizim geçersiz oyları tam olarak ortaya çıkarmaya vaktimiz olmadı diyor. Bu ne demek anlayamadım. Büyükçekmece’de bir adli olay var. Oradaki geçici görevli işçinin yapmış olduğu birtakım usulsüzlükler nedeniyle tutuklanması söz konusu. Ne zaman? 18 Ocak. Seçmen listeleri ne zaman kesinleşti 31 Ocak. Seçim ne zaman yapıldı 31 Mart. Bizim için devletimizin bekası siyasetin üzerinde gelir. Bu arada Sayın Soylu bu beka ne oldu? Hangi cami avlusunda unuttunuz bekayı?” ifadelerini kullandı.
“İMAMOĞLU 14 BİN 347 OYLA ÖNDE”
Ekrem İmamoğlu ile Binali Yıldırım arasındaki güncel oy farkını da paylaşan Öztrak, “En son verilere göre Sayın İmamoğlu’nun 14 bin 347 oyla önde olduğunu burada belirtmek isterim. İmamoğlu 1 Nisan’da seçimi kazanmıştı. Ekrem İmamoğlu bugünde İBB Başkanıdır. Bunu hazmedeceksiniz. Bugün Soylu’nun yaptığı konuşmayı İçişleri Bakanı’na yakıştıramadım. Diyecek ki sen İçişleri Bakanı konuşmasını nereden bileceksin. Ben İçişleri Bakanı konuşmasını iyi bilirim. Benim dedem de İçişleri Bakanıydı babam da İçişleri Bakanıydı” açıklamasında bulundu.
Öztrak’ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle;
Seçim akşamı Dolmabahçe’de AKP Genel Başkanı olan Cumhurbaşkanı’nın başkanlığında AKP’nin İBB Başkan adayıyla ne konuştunuz? “E biz konuşuruz. E biz konuşuruz abiyiz” devlette böyle bir üslup yok.
Soylu, 1 Nisan’da Binali Yıldırım’la yaptığı toplantıyı böyle açıkladı!Süleyman Soylu, 1 Nisan’da Binali Yıldırım’la yaptığı toplantıyı böyle açıkladı!
Efendim ben İçişleri Bakanıyım, Adın İçişleri Bakanı ama o 24 Haziran’da kurulan tek kişi parti devletinde sen devlet memurusun. Demirel’in bir lafı var; “Dünün güneşiyle bugünün çamaşırını kurutamazsınız.” Diyor ki İçişleri Bakanıyla, Adalet bakanı görevlerini layıkıyla yapamıyorsa istifa etmelidir. Evet etmelidir.
Oylar sayılırken Adalet Bakanlığı’nın araştırma başlatması, polislerin seçim kurullarında gezinmeye başlaması, yine İçişleri Bakanlığı müfettişlerinin Büyükçekmece’de görülmesi. Polislerin ev ev dolaşmaya başlaması. Bunların hepsi hem İçişleri Bakanı’nın hem Adalet Bakanı’nın usulsüz olarak ellerini çuvala soktuklarının göstergesidir. İstifa etmelidir. Böyle seçim olmaz, böyle seçim güvenliği olmaz.
Seçimin güvenliğinden sorumlu olan devlet memurları, seçim sonuçlarını değiştiriyor, baskı yapıyor izlenimi veriyorlar. Bu Türkiye’ye yakışmayan bir görüntüdür. Vakt-i zamanında Üsküdar’da Çatalca’da partimiz taşıma seçmen tespit etti. İtirazlarda bulunduk, il seçim kurulları reddetti. Yani bunlar oluyor.
Şimdi buradan seçimleri iptal ettirmeye dönük bir organizasyon, organize suç çıkarmaya çalışacaksınız. kusura bakmayın bu olmaz. Kazandığımız seçimleri çaldırmayacağız.
