Çok ilginç, komik ve bir o kadar da acı bir fotoğrafı hep birlikte önümüze koyalım. Sosyal medyada yapılan şarlatanlıklara, yalanı doğru yapma gayreti içerisinde olan sözde muhafazakar zatlara, Sosyal Demokrat görüntü altında maskeli yüzlerle aynı hataya düşenlerin durumuna yer değinelim. Değinelim ki; gerçekleri söyleyelim ki; vicdanı olanlara acı çektirelim.
Bir Sosyal Medya çığırtganlığı aldı başını gidiyor. Bir konu paylaşıyor, paylaşanın konudan haberi yok. Bir paylaşım yapılıyor, beğenenin neden beğendiğinden haberi yok. Paylaşım doğru mudur? Yanlış mıdır? İnceleyen yok. İşine geliyorsa bas tuşa beğen. Ak Partiliyim, muhalefetin aleyhine bir paylaşım gördüm hemen beğen. Erdoğan karşıtıyım, Erdoğan aleyhine paylaşım gördüm, gözün kapalı beğen. Tüm bunlar olurken, kırılan kalpler, incinen dostluklarla birlikte doğruluk dürüstlük ilkesi yok olup gidiyor.
Sosyal Medya hesapları olan herkes hepimiz her an algı yaratmak adına, karşımızda olan görüşe karşı psikolojik üstünlük sağlamak gayesi içerisinde oluyoruz. Bunu yapan ben sen o biz siz onlar farketmez, herkese sorsaz; bu yanlış bunu neden beğeniyorsun diye, cevap da hemen hazır. Hayır o paylaştıysa doğrudur. Orada yayınlandıysa yine doğrudur. Ya arkadaş Allah’ın yarattığı en değerli varlık olan bizlere Yaradan beyin vermiş. Peygamber Efendimiz SAV Hazreti Muhammed’e ilk emir oku gelmiş. Tüm bunların hepimiz farkındayız da niye uygulamıyoruz. Niye beynimizi teslim eden zatlar pozisyonuna düşüyoruz. Sosyal Medyayı doğru kullananlardan niye olmuyoruz. Diyebilirsiniz, o taraf baksana ne yapıyor. Ya ne yaparsa yapsın, yapan kendine yapar, yakan da kendini yakar.
Biz de yaptığımız işin gereği Sosyal Medya ile çok haşır neşiriz. Öyle bir an olsun ki; güldüren ama acı olan bu tabloyla karşılaşmayalım. İnsan bazen şaşırıyor. Bu kadar mı beynimizi teslim ettik. Yapmayalım, araştıralım ve doğruya onay verelim. Doğruyu beğenelim, yanlışa yanlış diyelim. Bunu yapmak bu kadar mı zor? Neden korkuyoruz, neye hizmet ediyoruz ve neden yapıyoruz. Sorgula be can kardeşim sorgula. Sorgulama ücretli de değil, zor da değil. Doğruya doğru demek ne kadar güzel bir şeydir. Bunu hep birlikte yaşayalım.
Haber yapıyoruz, okuyucularımızla paylaşıyoruz. Bazen çakma adresli hesaptan, bazen gerçek hesaplardan akla ziyan yorumlar, mesnetsiz suçlamalar ve hemen bir yere yamama gayretleri. Doğru söylemek ne zaman bir yerin adamı olmak oldu. Bakıyorsunuz, Allah diyor, iman diyor ama ahlaksızca ifadeleri kullanıyor. İnanın bunlara şahit olurken üzülüyor insan olan insan. Önce insan olalım. Birbirimize olan saygımızı kaybetmeden eleştiri yapmasını bilelim. Çok kırıldık, döküldük. Artık kırmayalım ve yeter diyorum.
AK PARTİ’YE EN BÜYÜK ZARARI TROLLER VERDİ
Güzel ülkemin bir bireyi olarak net teşhisimi Ak Partili dostlarla paylaşayım. Siz, yanlış yapan yöneticinize bu yanlış diyemiyorsunuz. Yaşanan olumsuzlukları içeride yapılan yanlışlardan ziyade, dışarıda aramaya kalkıyorsunuz. Şakşakçılık bulunulan hiç bir yere fayda sağlamaz ve o makamı ve kurumu köreltir. Yöneticiniz yanlış ifadelerle vatandaşın tepkisini çekiyor, ses çıkarmıyorsunuz. Uyarı mekanizmasını kullanmıyorsunuz. Böyle olunca da yanlışlar birike birike tepkiye dönüşüp, zarara dönüşüyor.
Aynı zamanda 31 Mart seçimleri öncesinde yine şahit olduk. Sözde Ak Partili, çıkıyor Sosyal Medya’da paylaşımda bulunuyor. Sorsanız partisine destek veriyor. İddialı söylüyorum, onların partilerine verdiği zararı muhalif isimler veremez. Bunun bile farkında değiller. Kaptırmışlar kendilerini salla parti bas tuşa paylaş. Sonuç başarısızlık.
Ak Parti için en büyük tehlike bu iki olgu. Bu iki olgu da parti içerisindeki yanlışlıklar. Kimse kusura bakmasın. Cumhurbaşkanı ve Parti Lideri Erdoğan’ın en yakınındaki isim dahi yanlış adım atıldığına inanıyorsa bunu söylemelidir. Ne yapsa Liderim sen çok yaşa naraları atan, yalakalık seviyesine düşen ve yeri geldiğinde kendisini dava adamı olarak niteleyenlerden hayır gelmez.
Bugünlerde sıkça duyuyoruz. 2002 ruhuna dönelim sözcükleri havada uçuşuyor. Bugün 2019 yılındayız. 2023 hedefini koyanların, 2002 ruhundan bahsetmelerini şaşkınlıkla izliyorum. Partinin yetkili organları partideki sıkıntıları çok iyi biliyor. Bu sıkıntıların çözümü yolunda gayret sarfedeceklerine 2002’deki çizgiden bahsediyorlar. Sen 2002 çizgisini geçmişsin, 2023’ü hep hedef seçmişsin, geriye dönük söylemlerle yol alamazsın. Milletin gözünden düşmüş şatafatlı idarecileri tasfiye etmezsen, milletin kafasında Adalet konusunda şüphe bırakırsan ve milletin sırtına yük bindirmeye devam edersen kaybedersin. Ak Parti içerisindeki Trollerin Sosyal Medya’daki paylaşımları, insanları partiden soğutmaya devam ediyor. Siz ana sıkıntıların çözümüne kafa yormak yerine, siyasi rakibinize üstünlük kurmayı paylaşımlarınızla sağlayacağınızı zannederken, bir bakmışsınız atı alan gerçekten Üsküdar’ı geçmiştir.
Son söz; net olmak güzeldir, yaprak gibi savrulmazsın. Sabit fikirli olmamak da iyidir, o günün doğrusunu bulup yanılmazsın.
Tek Kocaeli’de Kalın. Sevgiyle Kalın.
