Karamürsel Belediye Başkanı İsmail Yıldırım’ın evi 3 Eylül Cuma akşamı kimliği belirsiz bir kişi tarafından basıldı. Evde Yıldırım’ın eşini tehdit eden şahıs gözaltına alındı.
Tv 262 ekranlarında İbrahim Elgin’in programına konuk olan Yıldırım, programdan 24 saat önce ilçede herkes tarafından tanınan bir müptezel olan İ.T’ nin kendisi evde yokken uyuşturucu madde kullanmış bir şekilde evine baskın yaptığını söyledi. Kapıyı açan hanımını, ‘İsmail nerede, hesap kesmeye geldim’ diyerek tehdit eden İ.T.’nin emniyet tarafından gözaltına alındığını belirtti.
Olaydan hemen sonra Kocaeli Valisi ve emniyet müdürü tarafından arandığını belirten Yıldırım, ‘Bu olay benim için bir dönüm noktasıdır. Sayın cumhurbaşkanımızın neferi olmaktan her zaman onur duyuyorum. Bugüne kadar bu partinin yüzünü kızartacak hiçbir şey yapmadım. Her girdiğim seçimde bu partiye Karamürsel olarak büyük bir çoğunlukla destek verdik. Kırk sene sonra 2014 yılında Karamürsel’de bir iktidar partisi seçim kazandı. Tam kırk sene sonra Karamürsel’de iktidar partisinin bir belediyesi oldu’ şeklinde konuştu.
O ŞAHISLARLA BİRDAHA BİR ARAYA GELMEYECEĞİM
Daha önceki ilçe başkanlarıma, ilçe yönetimlerime hep değer verdim. Bu yönetime de değer vermeye çalıştım. Ama görüyorum ki benim verdiğim değerini anlamadılar. Ne de bu değeri layıklar. Bu saatten sonra değer vermeyeceğim. Bu sözlerimi buradan söylüyorum; il başkanıma, il yöneticilerime, milletvekillerime benim artık Karamürsel’de bu yapıda olduğumu bilsinler. Ben o şahıslarla bir daha bir araya gelmeyeceğim. Hatta benim başıma gelen olaylardan belki de keyiflenenler oldu. Yalnız ben çok kızgınım. Kelimeleri çok nezaketle seçmeye çalışıyorum şu anda. Karamürsel’deki sokaktaki çocuğun bile konuştuğu bütün esnafların konuştuğu, her şeyin duyulduğu bu pozisyonda olmak istemezdim.
BU SAATTEN SONRA BENİ ARAMASINLAR
Kimse bundan keyif almasın. Biz mücadelemizi yaparız. Dışarıdan yapmayız. Partimize zarar getirecek bir şey yapmayız. Ama parti içinde bundan sonra mücadele edeceğim. Yani yaşadığımız olay kolay bir olay değil. Yani bir erkek olarak yani bırakın belediyebaşkanlığı, bir erkek olarak çok ağır bir olay. Hala olayın iyi bir tarafındayım, belki duyulmadı. Ama bu saatten sonra da beni aramasınlar. Gerekirse kamuoyuna konuşacağım ne hataların yapıldığını. Bu saatten sonra bir beklentimiz olamaz. Biz ancak görev verilirse görevini yerine getiririz. Bir görev tevdi edilirse o görevi de gerekli görülürsek kabul ederiz. Ha ne yapacağımı da Allah biliyor. O başka bir şey.
KİMSEYİ İDARE ETMEYECEĞİM
Artık mızrak bu çuvala girmez. Ha beni dinlemek isteyen varsa da yetkili arkadaşlardan, büyüklerimden, istedikleri yere çağırsınlar. Bugüne kadar ben onlara bir şey anlatmaya çalıştığımda ‘Sen abisin’ dediler, hep idare ettim. Ama bu saatten sonra idare filan etmeyeceğim. Abinin kardeşliğin olduğu yerde vardır. Ben halkımın zaten kardeşiyim, evladıyım. Asla halkımla alakalı söylemiyorum. Beni partiden dışlamaya çalışanlara, bu partinin kenarında görenlere, bu partinin belediye başkanı olarak görmeyenlere sesleniyorum. O zümre kendini çok iyi biliyor. Beni kızdırmasınlar, tek tek isimlerini de söylerim. Ben buradan onlara sesleniyorum. Bu saatten sonra Ben bugüne kadar nasıl siyaset yaptıysam önce Allah’a sonra millete güvenerek aynı şekilde önce Allah’a sonra milletine güvenerek siyasetimi de belediye başkanlığımı da yapacağım. Ama bu saatten sonra artık susmayacağım.
