İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ile DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ı DEVA Partisi Genel Merkezi’nde ziyaret etti. İki genel başkan ortak açıklama yaptı.
İlk sözü alan DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan şunları söyledi:
“Sayın Akşener yeni yerimize bir hayırlı olsun ziyaretinde bulundu kendisine çok teşekkür ediyorum. Kendisine partinin teşkilatlnaması ile ilgili kısa bilgiler sundum sonrasında ülkemizin durumuyla ilgili konuştuk. Ülkemiz her alanda çok daha iyi bir yönetime layık. Ülkemizin geleceği için çalışmak zorundayız. Vatandaşımız sorunlara çözüm bekliyor.”
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ise karşılıklı olarak ülke sorunlarını tahlil ettiklerini vurgulayarak şunları söyledi:
Bir hayırlı olsun ziyareti gerçekleştirdik. Önümüzdeki hafta da Gelecek Partisi’ni ziyaret edeceğiz. DEVA Partisinin kuruluş sürecinde gazeteciler hep partinin kuruluşunu nasıl bulduğumu sormuşlardı. Ben de partinin kurulmasının önemli olduğunu söylemiştim. Karşılıklı olarak partilerimizin kuruluş aşamasında yaşadıklarımızı da paylaştık. Daha sonra da memleket meselelerini ve dış politikada olanları tahlil ettik. Bizlere gösterdiği misafirperverlik için genel başkan yardımcısı arkadaşlara da teşekkür ediyorum
IMF, TÜRKİYE’DEN BORÇ İSTEDİ Mİ SORUSUNA YANIT
Ali Babacan ise IMF’nin Türkiye’den borç isteyip istemediği sorusuna şu ifadelerle yanıt verdi:
Aslında o yılların basın arşivlerine bakarsanız herşey ortada. Kurumların açıklamalarına bakarsanız herçey ortada. Biliyorsunuz. 2008 mali krizi ile birlikte IMF ve diğer uluslararası finans kuruluşlarının kaynak ihtiyaçları ortaya çıkmıştı. İlerde daha fazla kaynak ihtiyacı olur gerekçesiyle yeni mekanizmalar oluşturuldu. Bunun içinde biz de aktif bir şekilde işin içindeydik. Bu oluşturulan kaynak hazırlığına Türkiye de katkıda bulundu. Bizim Mekez Bankamız ile IMF arasında imzalanan bir protokolle ihtiyaç duyulması halinde 5 milyar dolara kadar bir kredinin IMF tarafından kullanabileceğine dair bir sözleşme imzalandı. Bu, zaten bütün resmi kaynaklarda olan bir konu. Ancak bir ihtiyaç oluşmadığı için Türkiye, bu rakamı kullandırmadı. Eğer bir ihtiyaç olsaydı biz bu 5 milyar doları kullandırmaya hazırız diye bir sözleşme imzaladık. Borç verildi mi verilmediği üzerinden açıkçası çok boş bir tartışma dönüyor. Böylesine bir rakamı Türkiye’nin sağlamaya hazır olması, Türkiye’nin bu gücü kendinde görmesi ve uluslararası camianın Türkiye’de bu gücü görmesi o dönem için önemli bir konudur.
KAYNAK:YENİÇAĞ
