Refah-Yol Hükümetine karşı yapılan post modern darbe girişiminin yıldönümü olan 28 Şubat dolayısıyla Hizmet İş Sendikası Kocaeli Şube Başkanı İdris Ersoy bir açıklama yaparak milli görüş hareketine başsağlığı diledi.
Hizmet İş Sendikası Kocaeli Şubesi tarafından yapılan açıklamada 28 Şubat’ta darbe girişimine maruz kalan hükümet ortağı olan Doğru Yol Partisi ve onun hayattaki genel başkanı Tansu Çiller es geçildi.
Şube Başkanı Ersoy, açıklamasında merhum Başbakan Necmettin Erbakan’dan ve milli görüşten bahsetti. Ancak baskılara rağmen, baskılara boyun eğmeyerek Refah Partisi ile o gün hükümet kuran DYP’nin Lideri Tansu Çiller’den bahsetmedi. 28 Şubat’ta Refah Partisi tek başına iktidar değildi ve DYP hükümet ortağıydı. 28 Şubat’ta darbe girişimine maruz kalan ve 28 Şubat davasında müştakil sıfatıyla yer alan Tansu Çiller’den bahsedilmemesi büyük eksiklik olarak gözlendi.
İŞTE HİZMET-İŞ’İN AÇIKLAMASI
Bugün 28 Şubat’ın 22. Yıldönümü. 22 yıl önceki sürece baktığımızda Türkiye’nin önü bilinçli olarak, tasarlanmış bir şekilde bu postmodern darbe ile kesilmiştir. Türkiye ne zaman kendi ayakları üzerinde yerli, yeni ve medeniyet temellerine referanslı bir atılım yapacak olsa mutlaka doğrudan veya dolaylı bir müdahale ile karşılaşmıştır. Türk Siyasî tarihinde yaşanan gelişmeler bu tespitimizi doğrulamaktadır.
İşte 28 Şubat da Türkiye’nin omurgasına saplanmış böylesi bir hançerdir, darbedir, müdahaledir. 28 Şubat’ı sahneye koyanlarla, onun aktörlerinin 22 yıl sonra halâ tam olarak, bütün ayrıntıları, katılımcıları (5’li çete, vs.) ve failleriyle, yargı önüne tam olarak çıkarılamamış olması hukuk ve demokrasimiz açısından önemli bir eksiklik, talihsizliktir.
Aslında 28 Şubat, Türk demokrasisinin (tırnak içinde söylüyorum) zorla “alışık” olduğu 27 Mayıs 1960, 12 Mart 1971, 12 Eylül 1980 gibi darbe ve muhtıraların bir devamı ve en vahimlerinden birisidir.
Doğrudan ve dolaylı bu müdahalelerle Türkiye’nin demokratikleşme süreci “birileri” tarafından sürekli kesintiye uğratılmış, önüne sürekli bariyerler çıkarılmıştır.
28 Şubat örtüsüz darbesi; Türk halkını kendi ayakları üzerinde durabilecek rüşde kavuşamazgören bir Jakoben ve imtiyazlı zihniyetin ürünüdür. 28 Şubat 1997 ile birlikte demokrasi, insan hakları ve özgürlükler kısıtlanmış, darbe sahipleri ve yürütücülerince doğal ve temel insan hakları üzerinde baskı, sindirme ve şiddet meşru hale gelmiştir. Başta Üniversiteler olmak üzere kamu kurumlarında başörtü yasaklanmış, halkımızın tarihi değerlerine savaş açılmış, çalışma hayatının ve ülkemizin omurgasını oluşturan, işçiye, memura, emekliye o güne kadar kurulan hükümetler içinde en iyi zammını veren siyasi parti ve onun lideri antidemokratik yollardan iktidar dan uzaklaştırılmıştır. Maalesef bu oluşumun içinde bazı Sendikalarında olması bizler ve çalışanlar açısından hayal kırıklığına sebep olmuştur.
28 Şubat’a kendilerini BEŞLİ ÇETE olarak adlandıran sözde sivil toplum örgütleri ve kimi sendikaların 28 Şubat’ın 22. Yıldönümünde, toplum önünde özür dilemelerini bekliyoruz
28 şubat darbesine muhatap olan dönemin Başbakanı Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın geçtiğimiz gün ölüm yıldönümüydü. Bütün bu darbe süreçlerini yaşamış hayatı boyunca Milli Görüş hareketini siyasette ve başka alanlarda güçlü kılmaya çalışan Prof. Dr Necmettin Erbakan’ı rahmetle anıyor, Milli Görüş hareketine başsağlığı diliyoruz.