Kocaeli Kandıralılar Derneği’nin sevilen sayılan genç ismi Harun Reşit Kocagöz, Kandıra’ya yapılacağı açıklanan ‘Çöp Depolama Alanı’ ile ilgili sosyal medya hesabından yaptığı açıklama ile Kandıralılar’ın duygularına tercüman oldu.
Harun Reşit Kocagöz yaptığı açıklamada, ‘ Beyaz beyaz, Büyük büyük adamlar düşünmüş ve bu toprakların asıl sahipleri olan Yerlilerin fikrini alma gereği bile duymadan Ferman yazmışlar: Hazine arazisi ve ulaşımı da kolay olduğundan dolayı masrafı az olacağı için, Çöp Depolama Tesisi Kandıra Sınırları İçerisinde Kurulacak!!! Biz karar verdik, Kocaeli’nin günlük iki bin ton çöpünü evinizin önüne dökeceğiz!” diyorlar ve sesimizi çıkarmadan bu emrivakiye boyun eğeceğimizi düşünüyorlar. Niçin? Çünkü Kandıralılar uysaldır, vatanseverdir, devletine itaat eder, başkaldırmaz, anarşistlik yapmaz, taş atmaz, molotof nedir bilmez…’ İfadelerini kullandı.
KANDIRA YOĞURDU, MANCARLI PİDE, KANDIRA HİNDİSİ TARİH OLACAK
Kocagöz açıklamasının devamında, ‘ Bu yanlış karara bugün DUR diyemez isek; Kandıra Yoğurdu, Kandıra Hindisi ve Mancarlı Pide tarih olacak. …ve Kandıra’mız; Kandıra Cezaevi, Hayvan Barınağı ve Çöp Tesisi ile anılmaya başladığında, bu karara imza atanlar vicdanlarıyla baş başa kalacak ve pişman olmaları için çok geç olacaktır..
Harun Reşit Kocagöz’ün Açıklaması
Son ırmak kuruduğunda, son ağaç yok olduğunda, son balık öldüğünde; beyaz adam paranın yenilemeyen bir şey olduğunu anlayacak!’
Beyaz beyaz, Büyük büyük adamlar düşünmüş ve bu toprakların asıl sahipleri olan Yerlilerin fikrini alma gereği bile duymadan Ferman yazmışlar:
Hazine arazisi ve ulaşımı da kolay olduğundan dolayı masrafı az olacağı için,
Çöp Depolama Tesisi Kandıra Sınırları İçerisinde Kurulacak!!!
Bu kararı veren Büyük Beyaz adamların hiçbiri bu toprakların yemyeşil çimeninde koşmamış, çayırına tırpan, ekinine orak sallamamış, merasında çobanlık yapmamış, ağacının gölgesinde oturmamış, buz gibi suyundan, ayranından içmemiş, ırmağında balık tutup göletinde yüzmemişler ama; “Biz karar verdik, Kocaeli’nin günlük iki bin ton çöpünü evinizin önüne dökeceğiz!” diyorlar ve sesimizi çıkarmadan bu emrivakiye boyun eğeceğimizi düşünüyorlar.
Niçin?
Çünkü Kandıralılar uysaldır, vatanseverdir, devletine itaat eder, başkaldırmaz, anarşistlik yapmaz, taş atmaz, molotof nedir bilmez…
Bu özgüvenle, 16 ayrı noktada düşündükleri alternatifler, Kocaeli’nin diğer bölgelerinde güçlü olan lobiler ve (yer yer terörize olmuş) baskı grupları sayesinde bire düşürülmüş ve Kandıra’da karar kılınmış. Tıpkı Cezaevi’nin, Hayvan Barınağı’nın ve Taşocakları’nın bu topraklara layık görüldüğü gibi…
Büyükşehir Belediye Başkanı’nın; “Kokusu dışında hiçbir zararı olmayacak” dediğinde, ikna olacaklarını zannettiği Kandıra halkı, uysaldır ama bir çöp tesisinin zararlarını öngöremeyecek kadar da aptal değildir.
İkbal beklentisiyle, doğup büyüdüğü bu cennet vatanın çöplüğe döndürülmesine sesssizce rıza gösteren sözde Kandıralı Siyasiler ve Bürokratlar, işgal ettikleri makamlara ihanet edercesine sussalar da:
Bizim; “Uzman”lardan, “Kurul”lardan, “Rapor”lardan, “Onay”lardan ikna olup bu zehirli ölüme razı olacağımızı zannedenler bilsinler ki: biz Kandıralılar, hiçbir koşulda devlete karşı eşkıyalık yapmayız ama zulme ve haksızlığa boyun eğmeyeceğimizi de tüm dünyaya göstereceğiz.
Bu vesileyle tarihe bir kez daha not düşüyoruz:
Bu çöp tesisi buraya yapılmaya karar verilirken kime danışılmış?
Bin küsür hektar alana “makilik” raporu verenler, meşe, gürgen ve defne ağaçlarından oluşan ormanı nerede gizleyebileceklerini düşündüler acaba?
Yine; “Bu bölgede su kaynağı yoktur” imzasını atanlar; bölgenin yeraltı su kaynaklarının ana havzasının bu yamaçlar olduğunu bilmiyorlar mı yoksa yalan yanlış raporlar mı hazırlıyorlar?
Akçakese ve Pirceler köylerinden yaz kış kaynayan ve Karadeniz’e kadar onlarca köyün ırnaklarını besleyen tertemiz suyun kaynağının çöp depolamayı düşündükleri bu toprakların altında olduğunu bilmeyecek kadar cehalet içindeler mi yoksa bildikleri gerçeği menfaat karşılığı gizleyecek kadar hainlik mi yapıyor Beyaz Jeologlar?
Başta Kandıra halkı olmak üzere, Hazine ve Maliye Bakanılığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı olmak üzere birçok kurumun onayı olması gereken böyle önemli bir konunun, sadece Büyükşehir Belediyesi’nin yönlendirmesiyle imza atan Bürokratların ve Odaların keyfine ve insafına bırakılacak kadar basite alınamayacağını maddeler halinde sıralayalım:
1- Kandıra, nüfusu az ama birbirine yakın küçük köy ve mahalleleri olan bir ilçedir ve çöp depolama alanı olarak düşünülen bölgeye bir kilometre mesafede en az beş tane köy vardır
2- Bu köylerin tarım yapılan tarlaları ve hayvan otlatılan meraları çöp tesisi ile iç içedir.
3- Akçakese ve Pirceler köylerinden çıkan ve birbiriyle bağlantılı bol rezevli yer altı suları yine bu bölgenin altındadır.
Öyle ki, on yıllardır faaliyet halindeki taş ocaklarında çalışan iş makinelerinden sızan benzin, mazot veya yağ, zaman zaman bu su kaynaklarına karışmakta, bundan dolayı tadı ve kokusu değişen sular günlerce kullanılamamaktadır.
4- Kandıra sahillerinde son bulan, yabani ve evcil hayvanların içme suyu olan ve tarımsal sulamada kullanılan dereleri bu sular beslediğinden dolayı, zehirli atıkların bu sulara karışma ihtimali bile düşünülmüş olsaydı tek başına bu risk bile çöp tesisinin bu noktaya yapılmaması için yeterli olurdu.
5- Kandıra denildiğinde ilk akla gelen Kandıra Yoğurdu ve arazide yetiştirilen Kandıra Hindisi, zehirli atıkların karıştığı sularla irtibatlandığında, gerçek olması bir yana, sadece söylentisinin bile bu değerlerimizin yok olma tehlikesine yol açacağını bilmek için uzman olmaya gerek yoktur.
6- Doğadan toplanan yeşilliklerden yapılan Kandıra’mızın sembol yemeği Mancarlı Pidenin imajı da bu süreçte göz göre göre tarihin çöplüğüne gömülecektir.
7- Buraya çöp tesisi kurnayı planlayan uzmanlar, hemen bitişiğinde bulunan Hayvan Barınağı’nda rehabilite edilen hayvanların ve tesiste görev yapan personelin sağlığıyla ilgili herhangi bir kaygı duymuş mudur?
8- Yine, binlerce mahkumun bulunduğu Kandıra F Tipi Cezaevi bu tesise 500 metre mesafededir. Bu mahkumların sağlığından ve can güvenliğinden sorumlu olan Adalet Bakanlığı’nın görüşüne başvurulmuş mudur?
9- Binlerce dönüm alan üzerine inşa edilecek ve temelleri henüz atılmakta olan Organize Gıda Tesisi’nin imajına nasıl olumsuz etkiler yapacağı hesap edilmiş, Tesis sahipleri ile bu konular istişare edilmiş midir? Yakın zamanda bu tesisler faaliyete geçtiğinde, çöp tesisi ile yan yana olan bu fabrikalarda üretilecek olan mamullere ne derece güven duyulabilir?
10- Yerli ve yabancı turistlerin en çok tercih ettiği Kefken ve Kerpe bu çöp sularının karışma ihtimali olan ırmakların döküldüğü bir yer olduğu bilgisinin kulaktan kulağa yayılma ihtimali öngörülüp turizme vereceği zararlar hesap edilmiş midir, ya da Turizm Bakanlığı bu konu hakkında gerekli çalışmaları yapmış mıdır?
11- Köylülerin organik olarak üretip yol kenarlarında ya da pazarlarda kendi elleriyle sattıkları sebze ve meyveler “zehirlidir” gerekçesiyle alıcı bulamadığı gün, ekim yapılmayacak olan kıraç tarlaların ve çay parasına muhtaç kalacak olan Kandıra köylüsünün âhını hangi babayiğit üstüne alacaktır?
12- Yemyeşil doğası, tertemiz havası ve İstanbul’a yakınlığıyla nam salmış olan Kandıra, son yıllarda yazlıkçıların tercih ettiği bir bölge olduğundan, özellikle İzmit-Kandıra yolu üzerindeki tarlaların değeri artmakta iken böyle bir çöp tesisin varlığı bu tercihi de olumsuz etkileyeceği ve emlak değerlerini de olumsuz etkileyeceği göz önüne alındığında, buraya yatırım yapmış olan insanların zararını kim karşılayacaktır?
13- Gün boyunca çöp nakliyatı yapacak olan kamyoların hem trafiğe vereceği olumsuz imaj hem de çevreye yayacağı koku hesap edildiğinde Kandıra’ya gidecek olanlar (başta turistler olmak üzere) zaman içinde azalacağından dolayı her alanda geriye giden bir Kandıra kaçınılmaz hale gelecektir.
14- Birkaç yıl sonra havası suyu kirlenmiş, hayvansal ve tarımsal üretimi durmuş, köyleri boşalmış, yaban hayvanları yok olmuş, göçmen kuşların bile yolunu değiştirdiği bir Kandıra ile yüzleştiğimizde bu vebali kim üstlenecektir?
15- Kandıra dendiğinde akla ilk gelen Merhum Mustafa Kandıralı’mız her zaman gönüllerde yaşamaya devam edecek ama;
Bu yanlış karara bugün DUR diyemez isek;
Kandıra Yoğurdu, Kandıra Hindisi ve Mancarlı Pide tarih olacak.
…ve Kandıra’mız;
Kandıra Cezaevi, Hayvan Barınağı ve Çöp Tesisi ile anılmaya başladığında, bu karara imza atanlar vicdanlarıyla baş başa kalacak ve pişman olmaları için çok geç olacaktır..
Biz Kandıralılar, topraklarımız hakkında karar vermeye kendilerini yetkili gören tüm yabancılara ve onlara mihmandarlık yapan yerli uşaklara son kez sesleniyoruz:
Tek bir kişi kalana dek, atalarımızın mirası ve torunlarımızın emaneti olan bu kutsal bereketli toprakları, temiz havayı, berrak suları, hayvanları ve kuşları koruyacağız ve Kızılderili olmadığımızı tüm dünyaya ispat edeceğiz.
Herkesi, Kızılderili Şef
Seattle’ın “Beyaz Adam’a gönderdiği mektuptaki sözleriyle uyarıyoruz:
“Son ırmak kuruduğunda, son ağaç yok olduğunda, son balık öldüğünde beyaz adam paranın yenmeyen bir şey olduğunu anlayacak!!!”
