Lastik-İş Sendikası İzmit Şube Başkanı Yusuf Bayraktar geçtiğimiz gün hasta ziyareti için bulunduğu Kocaeli Devlet Hastanesi’nde iki kişinin saldırısına uğramıştı. Yaşanan olayın ardından açıklamalarda bulunan Bayraktar,” Bana saldıran şahıslar ilk olarak hastanede inceleme yapıyor, 7-8 kişi bölgede inceleme yaptıktan sonra 2 kişi beni bekliyor ve saldırıyor. Saldırganlar Eskişehir’den kentimize getiriliyor, 2 gün bir otelde ağırlanıyor, o otelin parasını kim ödedi? Bu saldırganları kim azmettirdi” dedi.
HESABINI VERECEKLER
Rahmetli Onursal Genel Başkanımızın vefatından bugüne kadarki süreçte sendikal mücadelemizi zedeleyecek, zarar verecek ifadem ve açıklamam olmamıştır. Çünkü ben sendika içi meselelerin kamuoyu önünde tartışılmasını doğru bulmuyorum. Sendikaların kendi iç meselelerini kendi iç bünyelerinde çözmesi gerektiğini düşünüyorum. Bugün Lastik-iş sendikası, başındaki yöneticiler yüzünden, bir emek örgütü olarak değil, iç çekişmelerin yaşandığı bir sendika görünümüne bürünmüştür. Sendikaların tartışma ve hesap yeri genel kurullarıdır. Sendikamızla alakalı bu görüntüyü oluşturanlar genel kurulumuzda elbet bunun hesabını vereceklerdir.23-24 Şubat 2019 tarihinde yapılan olağan genel kurulumuzda tek genel başkan adayı olarak çıkardığımız Alaaddin SARI genel kurul delegelerimizin desteği ile genel başkan olarak seçilmiştir. Diğer yöneticilerimizde delegasyonun desteğini alarak görevlerine gelmişlerdir.Genel kurul öncesinde yaşanan tartışmaların genel kurulumuz sonrasında sonlandığını düşünüyordum. Kocaeli şube başkanı olarak defalarca yeni yönetime desteğimi açıklamama rağmen, genel başkanımız AlaaddinSARI’ın gazete gazete gezerek 30.06.2018 tarihinde yapılan Kocaeli şubemizin 10.olağan genel kurulunda 200 delegenin 190’ının desteğini alarak göreve geldiğim halde beni kaale almaz, aşağılayıcı, rencide edici ve hedef gösterir tarzdaki açıklamalarına rağmen, sendikal ahlakım gereği ve bu onurlu mücadeleye zarar vermemek adına sabrettim, cevap dahi vermedim.Sendikamızı karanlık emellerine alet etmek isteyenler asayiş dışı olayların önünü açtı. Şahsım ile alakalı yapılan yersiz, haksız ve gerçek dışı suçlamalardan sonra benim için sıkıntılı bir süreç başladı. Defalarca tehdit edildim, hakarete uğradım, hedef haline getirildim. Bu yapılanlar neticesinde 09.09.2019 (pazartesi) günü alçakça bir saldırıya uğradım. Ben koruma ile gezmiyorum, yanımda adamda taşımıyorum, yalnız başıma bir hasta ziyaretine gittiğim sırada organize bir çetenin saldırısıyla karşı karşıya kalıp, ne olduğunu anlamadan yumrukların hedefi oldum ve yere yığıldım.
GENEL MERKEZDEN KİMSE ARAMADI
Bu hain saldırı sonrasında başta genel başkanımız Alaaddin SARI olmak üzere çeşitli kesimler tarafından yalan ithamların odağında kaldım. Bir anlamda sendikamızın kurumsal kimliğine de yapılan bu saldırı sonrasında üzülerek söylüyorum ki genel merkezimizden tek bir geçmiş olsun telefonu dahi almadım. Her ne olursa olsun sendikamızda görev yapan kim olursa olsun bir saldırıya uğradığında ben sendikal ahlakım gereği Rahmetli onursal genel başkanımız Abdullah KARACAN’dan öğrendiğim değerler doğrultusunda gövdemi öne koyardım. Aynı onurlu davranışı Rahmetli genel başkanımızın adının gölgesine sığınarak sendikacılık yapmaya çalışan korkaklardan elbette ki beklemiyordum. Ancak kısa bir açıklama en azından sendikamızın şerefini ayaklar altına almamak için gerekliydi,Bana saldıran şahıslar ilk olarak hastanede inceleme yapıyor, 7-8 kişi bölgede inceleme yaptıktan sonra 2 kişi beni bekliyor ve saldırıyor. Saldırganlar Eskişehir’den kentimize getiriliyor, 2 gün bir otelde ağırlanıyor, o otelin parasını kim ödedi? Bu saldırganları kim azmettirdi? Emniyetimiz hepsini inceliyor. Adli soruşturma sonrasında her şey ortaya çıkacaktır. Ben bugün burada çok daha fazla kişiyi toplayarak açıklama yapmasını da bilirdim gövde gösterisine ihtiyaç duymuyorum. Gövde gösterisi basın önünde, Kamu Oyu karşısında yapılmaz.
MASKELERİ DÜŞECEKTİR
Sendikamız işçilerin gücü ile ayaktadır. Bende işçi kardeşlerimizin ve delegelerimizin takdiri ile bu görevde bulunuyorum. Benim arkamda mafya babaları, benim arkamda karanlık güçlere kapılmış kimseler yok. Benim hiç bir çıkar beklentim de yok. Ben bu koltukta emekçi kardeşlerimin haklarını savunmak için bulunuyorum. Benim bütün gücüm emekçilerden geliyor. Lastik işçilerinin son yaşanan olaylarla ilgili neler düşündüğünü çok iyi biliyorum. Şahsıma yönelik saldırı ile ilgili azmettiriciler ortaya çıktığında şarlatanların maskeleri de düşecektir, o zaman lastik işçisi hesabını sorar.Saldırıya uğramasaydım sendikamızın kurumsal kimliği bu şekilde ayaklar altına alınmasaydı, yine hiçbir açıklama yapmayacak, konuşmayacaktım. Ancak artık mesele Yusuf BAYRAKTAR meselesi olmaktan çıktı. Benim şahsıma yönelik bütün karalama kampanyalarına, bütün saldırılara karşı suskun kalabilirim, ancak söz konusu Lastik-iş sendikası olduğunda, canımı ortaya koymaktan geri durmam. Beni böyle basit ayak oyunlarıyla, birkaç piyonu üstüme salarak susturamazlar. Bugünden itibaren nefesimin sonuna kadar doğruları haykıracak ve başta lastik emekçileri olmak üzere Lastik-iş sendikamızın hakkını ve onurunu savunacağım.
