DOLAR
EURO
GRAM ALTIN
ÇEYREK A.
BITCOIN
ÜYE PANELİ
SON DAKİKA
hava
Google News

Tarım ve Orman Bakanı Kirişçi’den Kocaeli açıklaması; ‘Kent Tarımı yapılabilir’

Son Güncelleme :

02 Kasım 2022 - 15:03

/ kez okundu.
Tarım ve Orman Bakanı Kirişçi’den Kocaeli açıklaması; ‘Kent Tarımı yapılabilir’

Kocaeli’de düzenlenen ‘Yerel Yönetimler ve Tarım Çalıştayı’na katılan Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, “Kocaeli için kent tarımı yapılabilir. İstanbul’a Türkiye’de yetişen sebze ve meyvenin yüzde 25’i gidiyor. 76 ilden gidiyor ve 270 bin kamyonla taşınıyor. Bu kamyonlar 140 milyon kilometre yol kat ediyor ve 117 bin ton karbondioksit salıyor. Kocaeli’nin İstanbul için tarım üretimi yapması ve bunu incelemesi gerekir” dedi.

Uluslararası Tarım Şehirleri Birliği (Agricities) tarafından Kocaeli’de 30 büyükşehirin katılımıyla ‘2. Yerel Yönetimler ve Tarım Çalıştayı’ düzenleniyor. Kocaeli Kongre Merkezinde düzenlenen programa Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Nihat Pakdil, Uluslararası Tarım Şehirleri Birliği Genel Sekreteri Mücahit Sami Küçüktığlı, Vali Seddar Yavuz, AK Parti İl Başkanı Mehmet Ellibeş, Afrika, Somali, Balkan ülkelerinden belediye başkanları, 30 büyükşehir belediyesinin yöneticileri, belediyelerin tarımsal ve kırsal hizmetler dairesi yöneticileri, yerel yönetim temsilcileri, özel sektör yatırımcıları, çiftçiler ve akademisyenler katıldı. 4 Kasım tarihine kadar gerçekleştirilecek çalıştayda ülke tarımının daha iyi noktaya getirilmesi için istişarelerde bulunuldu.

Programın açılış konuşmasını yapan Kocaeli Valisi Seddar Yavuz, “Türkiye dış ticaret hacminin yaklaşık yüzde 18’i ilimizde gerçekleşiyor. Geçen yılki ticaret hacmimiz yaklaşık 93.5 milyar dolar olarak gerçekleşti. İhracatımız ise 33.5 milyar dolarla, Türkiye’deki en öndeki şehirlerden bir tanesi. Aslında sanayi, bilim şehri olarak tanımlıyoruz ama tarımda da önemli bir potansiyele sahibiz. Sektör olarak tarımda 5. sıradayız, ancak bir çok ilden tarımsal üretimimiz çok daha fazla. Hatta tarım şehri olarak bilinenlerden daha fazla” dedi.

“Ülkeler ihracat kapılarını bu alanda kapattı”
Tarımın stratejik bir sektör olduğunu söyleyen Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci ise, “Tarımdan hareketle gıda bizim vazgeçilmezimiz. Bunun için de bulunurluk, yani arz güvenliği dediğimiz bir kavram var. Bulunurluğu sağlamak zorundayız. Bunun da iki yolu var. Ya üreteceksiniz ya da üretenlerden alacaksınız. Fakat dünya öyle bir dönemeçten geçiyor ki bu dönemeçte, artık gıda milliyetçiliği gibi bir kavram ortaya çıktı. Ülkeler ihracat kapılarını bu alanda kapattı. Kendilerine yeterliliğin hesabını yapmaya başladılar. Dolayısıyla bizim de ülke olarak, bütün bunları dikkate alarak çalışmalar yapmamız gerekiyor. 2002 yılında iktidarda olan bir parti olarak bu konularda çok şükür zamanında ve yerinde atılması gereken adımlar az da olsa atıldı. Çünkü üretim için mutlaka bir iradenin ortaya konulması gerekiyor. Ülke eğer hukuk devletiyse hukuk devletinde mevzuat esastır. Mevzuatın olmadığı bir yerde gelişme olur mu, evet olabilir ama bir rastlantısal gelişmeden söz edilebilir. Hukuk devletinin olmanın gereği olarak oluşturduğunuz mevzuatlarla siz sektörün önünü açarsınız” diye konuştu.

“Refah seviyesi yükseliyor ve sofralarımız o eski sofralar değil”
Konuşmasını sürdüren Bakan Kirişci, “Üretim yaparken, ‘Bizim neyimiz var, bunu nerede ne şekilde üretmeliyiz?’ gibi soruların cevaplarını vermemiz lazım. Veremiyorsak çözümlerini üretmeliyiz. 2002 yılında biz iktidara geldiğimizde 65 milyon nüfus vardı. Bugün 85 milyon nüfus var. 20 milyon nüfus bunu üzerine eklendi. Bu 20 milyon nüfusun neye tekabül ettiğini söylemeyeceğim. Çünkü o tarımıyla bize örnek gösterilen ülkelerin nüfusunda üzerlerinde olan bir nüfus son 20 yılda nüfusumuza eklemlenmiş durumda. Refah seviyesi yükseliyor ve sofralarımız o eski sofralar değil. Çocukluk yıllarımızda bulgur pilavı, ayran ve salata yapılmışsa o gün kesin misafir vardı, ama şimdi bu menüye bakan çocuk, genç yok. Dolayısıyla bizim burada ürün çeşitliliğine gitmemiz gerekiyor. Bu ülkeyi ziyaret eden 15 milyon turistimiz vardı ama bugün 50 milyona çıktı. Bu yeterli değil çünkü en sıradan ülkelerde bile turizm nüfusun birebir eşiti olmalı deniliyor. Bu yüzden 85 milyon bizim ilk ulaşmamız gereken hedeftir. Ama 50 milyon bile bizim için önemlidir çünkü 2002’ye göre 3 katından fazla bir artış var. O da yetmedi 2002 yılında 2.8 milyar dolarlık ihracat vardı. 2021 yılında 25 milyar dolar, 2022 yılında 30 milyar dolar olacak, cumhuriyetimizin 100. yılında da bu 2002’deki toplamı 36 milyar dolar eden tüm Türkiye’deki ihracatının eşdeğeri bir ihracat tek başına tarımda gerçekleştirilmiş olacak” ifadelerini kullandı.

“Kocaeli için kent tarımı yapılabilir”
Torağın korunması ve suyun iradeli kullanılması gerektiğini söyleyen Bakan Kirişci, “Tarıma bilimi ve teknolojiyi yansıtmamız gerekiyor. Kocaeli için kent tarımı yapılabilir. İstanbul’a Türkiye’de yetişen sebze ve meyvenin yüzde 25’i gidiyor. 76 ilden gidiyor ve 270 bin kamyonla taşınıyor. Bu kamyonlar 140 milyon kilometre yol kat ediyor 117 bin ton karbondioksit salıyor. Kocaeli’nin İstanbul için bu üretimi yapması ve bunu incelemesi gerekir. Kocaeli’de tabi büyük bir şehir ve 2 milyonun üzerinde nüfusu var. Türkiye’de beşinci sırada nüfus fazlalığı bakımından ama tarım arazileri bakımından arazi büyüklüğü noktasında Türkiye’de 75. sırada. Bu manada çok gerilerde” dedi.

“Tıbbi ve aromatik bitkilerin un, yağ ve şekerin yetiştirildiği yerlerde yetiştirilmesine asla müsaade etmeyeceğiz”
Herkese seslenmek istiyorum diyen Bakan Kirişci, “Stratejik dediğimiz sektörün stratejik ürünleri vardır. Tıbbi ve aromatik bitki. Buna ödenen döviz var. Yani dışarıdan ithal ettiklerimiz var, bizim de üreterek ihraç ettiğimiz var fakat biz bunları taban arazide un, yağ ve şekerin yetiştirildiği yerlerde yetiştirilmesine asla müsaade etmeyeceğiz. Bu konularda yerel yönetimler olarak hassas olmamız gerekir. Suyu ihtisaslı kullanmalıyız. Çünkü tarım suyun 3’te 2’sini tüketen bir sektör. Yerel yönetimlerin kırsalla kenti barıştırması gerekiyor, geçmişte bu yanlış yapıldı. Tıpkı ‘Zeytin yağlı yiyemem ama basmada fistan giyemem ama’ dedirtip bu türküleri söylettirip bizim elimizden zeytin ve tereyağını alarak onun yerine margarini koyanlar oldu. Onun kurtuluşunu gelip kentlerde aradık ama kentlerin etrafında sağlıksız yaşam alanları oluşturduk. Kentin ayrı kırsalın ayrı kültürü vardı ama bunlar çatıştı. Yerel yöneticilerden istediğim kırsala her zamankinden daha fazla hassasiyet gösterelim. Kentten kırsala bir sönüş başladı. Körlerin yaşam merkezleri, sosyalleşme alanları olmalı. Sosyalleşme olanlar oraya kurmamız gerekiyor” şeklinde konuştu.

“Yakın zamanda Tarım Orman Gençlik Konseyi yapacağız”
Pandemiyle birlikte kentten kırsala doğru bir dönüş başladığını söyleyen Bakan Kirişci, “Örnek bir köyü örnek seçtik. Bakan Murat Kurum’un da desteğini alırız diye onun köyünü seçtik. Orada örnek bir kırsal yaşam oluşturmaya çalışıyoruz. Bakanlık olarak elimizden geleni yapmaya hazırız. Köylerin yaşam merkezleri, sosyalleşme alanları olmalı. Sağlık, eğitim ve sosyalleşme adına köylere bazı birimleri taşımamız gerekiyor. Yakın zamanda Tarım Orman Gençlik Konseyi yapacağız. Bunu belediyelerimizde çok kolay bir şekilde yapabilir. Bu Tarım Orman Gençlik Konseyi de dünyada bir ilk olacak. Tarımda faaliyet gösterenlerin yaşı 55 yaş ve üzeri. Benim yaşımdaki adamdan inivasyon çıkmaz. Kimden çıkar teknofest kuşağından çıkar. Gençlerin de kırsala tarıma olan ilgisini arttırmamız ve onları teşvik etmemiz gerekiyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan’ın diplomatik başarısıdır tahıl koridoru. Gündeme gelen bir tahıl koridoru askıya alındığı güne kadar toplam taşınan gemi sayısı 433. Bu gemilerle 10 milyon ton civarında tahıl başta olmak üzere ürünler taşındı. Maalesef yüzde 61’i buna en az ihtiyacı olan zengin ülkelere gitti. En fazla ihtiyaç duyanlara da sadece yüzde 5.4-6’lık kısmı gitmiş oldu. bu adaletsizliği ortadan kaldıracak kişi yerel yöneticilerdir” ifadelerini kullandı.

Konuşmaların ardından Bakan Kirişci’ye hediye verildi ve toplu fotoğraf çekildi.

YORUM ALANI

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.