Tüpraş iş vereni ile Petrol-İş Sendikası arasında yürütülen toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin 9.’su geçtiğimiz günlerde gerçekleştirilmiş ve bir ilerleme kaydedilememişti. Ayrıca sıkıntı yaratan en büyük etken, işverenin toplu iş sözleşmesini iki yıl değil de üç yıl üzerinden imzalamak istemesi olmuştu. Bunun yanında işveren, yılda 8 gün olan mazeret izinlerini kaldırmak ve fabrikadaki vardiya sisteminde değişikliğe gitmek istemişti.
İşçiler bugün tam gün eylem yapma kararı alarak iş başı yapmadı. Gece 00:00 – 08:00 mesaisine gelen işçiler fabrikadan çıkmadı. Gündüz 08:00 – 16:00 mesaisine giren işçiler ise fabrikaya girmedi. İşçiler, sağlıklı bir netice alana kadar iş yavaşlatma eylemine devam edecek.
İş bırakma eyleminde açıklama yapan Petrol-İş Şube Başkanı Salih Akduman, sendikanın sözleşmeyi masada bitirme çabasının işveren tarafından beklenen karşılığı bulmadığını ve sözleşmenin arabulucu sürecine girdiğini belirti.
Toplu sözleşme sürecinin an itibariyle geldiği bu noktada, TÜPRAŞ’ın çalışma barışı açısından da bu örnek özelliğinin, tüm uyarılarımıza rağmen dikkate alınmıyor olması üzücüdür. Bu örnek endüstriyel ilişki bugüne kadar gerek müzakerelerde gerekse çalışma hayatı içinde her tür tartışma ve çatışma noktalarına rağmen korunarak sürdürülebilmiştir. Açıkça ifade ve ilan ediyoruz ki; Petrol-İş sendikası 70 yıla yaklaşan mücadele geleneği ve endüstriyel ilişkilerdeki düzenleyici sorumluluğu içinde hareket etmeye devam edecek ve toplu sözleşmenin kazanılmış haklarına sahip çıkacaktır. Bu tavrından en ufak taviz vermeyecektir.
AKIL DIŞI BİR SONUCA SÜRÜKLEMEYİN
Temennimiz, en az bizim kadar bu sorumluluk duygusu içinde olması gereken işverenliğin de aynı hassasiyeti göstermesidir. İşveren, çalışma hayatı içindeki uygulamalardan kaynaklanan bir kısım küçük ayrıntıların, toplu sözleşme ve işyerindeki çalışma barışından daha önemli olmadığını kabul etmelidir. TÜPRAŞ’ta işveren, hukuki prosedürlerin tüketilmesi sonucunda, sürecin irade ve akıl dışı bir sonuca sürüklenmesine yönelik bir TİS stratejisi içinde olmadığını açıkça göstermelidir.
BAŞKA YOL YOK
Petrol-İş Sendikası da masada toplu sözleşmenin ortak sorumluluk duygusu ile yürütülmesi ve yönetilmesi iradesine sonuna kadar sahip çıkacaktır. Gün; yıllar boyunca olduğu gibi, dün olduğu gibi, toplu sözleşme döneminin ortak sorumluluk duygusu, ortak irade ve akıl ile hareket etme günüdür. İşveren, toplu sözleşme sürecinde iki taraflı çözümden başka bir yol ve model olmayacağını kabul etmelidir. Petrol-İş Sendikası olarak, TÜPRAŞ’ta yıllardır elde ettiğimiz kazanılmış haklarımızı ve tesis edilmiş olan çalışma barışını koruyacağımızı belirtiyor, işverenliğimizi toplu sözleşmenin her dönem olduğu gibi alışılmış ve içselleştirilmiş şekliyle yürütülmesi ve yönetilmesi için sorumlu davranmaya davet ediyoruz” dedi.