diyarbakır escort kurtköy escort bayan eskişehir bayan escort
hava
DOLAR %
EURO %
GRAM ALTIN %
ÇEYREK A. %
BITCOIN %
SON DAKİKA
Google News

24 Ocak 1980 Kararlarından 2023 Seçimlerine

Son Güncelleme :

26 Ocak 2021 - 0:56

/ kez okundu.
24 Ocak 1980 Kararlarından 2023 Seçimlerine

1980’in 24 Ocak’ı ile ile 2023 seçimleri arasında nasıl bir bağ kurduğumuzu yazımızın sonuna sakladık, dikkatlice okunması halinde anlaşılacaktır.
Türkiye ekonomisi 24 OCAK 1980 günü derin bir kırılma yaşadı. Buna kırılma da denmez, yapılan şey radikal bir makas değişikliğiydi.
Bu ülkede litaratüre ‘Güneş Motel’ hükümeti diye geçen hükümetler kuruldu. Aynı ülke, aynı yıllarda meclisinde 114 tur yaptı ama Cumhurbaşkanını seçemedi. Siyasi irade kayboldu, bir avuç militanla başedilemedi ve sokaklar kan gölüne çevrildi.
Yaşanan sıkışmalar sonucu güneş motel hükümeti istifa etti. Süleyman Demirel azınlık hükümetini kurdu. Enflasyon %100’ü geçmişti. Demirel aynen şöyle söylüyordu;
“Bu ülke artık yetmiş sente muhtaçtır.”
Hatta ülkemiz morotoryum ilan etmeyi bile düşünüyordu.
Yaşananların sorumlusu için çok uzağa gidilmedi, suçlu hemen bulundu. Memleketi bu hale getiren halktı (!) ve düzelmesi için ona korku pompalanması gerekiyordu.
Ülkemiz 1970 ile 80 arası sanayide atılım yaparken tarım sektöründe gerilemişti. Sanayi ilerleme kaydetti ama istenilen seviyeye bir türlü ulaşılamadı. Bunun birkaç nedeni vardı; bir defa ülkemiz kendi kaynaklarına dayanan ekonomik büyümeyi sağlaması gerekiyordu. İleri teknolojiyi kullanan, istihdamı artırıcı, rekabet şartlarına uygun mal üreten bir yapıya sahip olması zaruri idi.
Bunu gerçekleştirmek adına 24 Ocak’ta bir takım radikal kararlar alındı. Bu model, serbest piyasa ekonomisini merkeze alıyordu ve devletin üretim alanından çekilmesini, yerini özel sektöre devretmesini öngörüyordu.
Kantarın bir tarafındaki topuz yukarı kalkarken diğeri aşağı inerdi. Bu adaletsiz kantarda aşağı inen birileri olacaktı elbette. Arandı, tarandı ve suçlu bulundu; Alın teri ile çalışan emekçiler bu soygunun bir numaralı sorumlusu sayıldı.
Sermayedarların önü alabildiğine açılırken, çalışan her geçen gün kan kaybetti ve kaybetmeye devam ediyor.
Kararların mimarı Turgut Özal, 12 Eylül darbesi sonrasında başa geçti ve kararların bizzat yürütmedeki uygulayıcısı oldu.
Hatırlayanlar bilir, o zamanlar kimse memur olmak istemiyor, olan da istifa edip işçi safına geçiyordu. Sonraları roller değişti. Devlete kapağı atan yaşadı, özel sektörde çalışan ise haklarından her geçen gün feragat etmek durumunda bırakıldı.
Erime hala devam ediyor, zira 24 Ocak 1980 kararları tıpkı 12 Eylül askeri darbe yasaları gibi hala yürürlükte…
Memleket morotoryum ilan etmesin, tamam ama bu cefayı neden emekçi kesim çekiyor? Neden vergiler hep ondan tahsil ediliyor? Çıkmaza girildiğinde neden ona müracaat ediliyor? Neden hep o susturuluyor? Neden herşey ondan isteniyor, neden?
Dünyada bu tarz neoliberal politikalar izleyen başka ülkelerde var. Orada çalışan hakları neden bu kadar tırpanlanmadı?
Bu kararlar sadece ekonomiyi etkilemekle kalmadı, zaten aklı selim herkes iyi bilir; bir ülkede iç barış sağlanmadan, adalet tesis edilmeden, herkese eşit yaklaşılmadan o ülkenin kalkınma imkanı yoktur. 24 Ocak, ülkede sınıf farkı yaratarak sosyal devlet ilkesine de zarar verdi.
Aslında 24 Ocak’ın ekonomiyi düzeltmek için tasarlanmadığı çok sonraları anlaşıldı. İstikrar adı altında kitleler siyasi iradeye bağımlı hale getirildi. Üretmek yerine tüketimi özendiren bu modelle seri krizlere zemin hazırlandı. Birileri biriktirdi, birileri borçlandırıldı. Ülkemiz, bankalara borç batağına saplanmış insanların dramıyla dolu.
Belirsizlik ve güvensizlik bu sistemin can simidiydi. Onun için bu korkutucu yöntem her geçen gün artırıldı. 24 Ocak’ta sermayedar paşa yapıldı, çalışanlar paşanın emrine piyon verildi. Bu yolla iktidarlar kitleleri konsülide ettiler. Etmeye de devam ediyorlar.
Söz uzar gider…
Ülkemiz 2023’te tarihi bir seçime şahit olacak. Bu seçim 100. Cumhuriyet yılımızı kutlamaya denk geldiği için, ifade ettiği manevi zaman dilimi itibariyle de tarihi öneme haiz. İktidar ve muhalefet ‘bir oy’ hesabı yaparak sürekli ittifak arayışı içerisindeler.
Gelin seçimi kazandıracak anahtarı ellerinize verelim, hiç zorlamadan açın iktidarın kapısını ve bir daha inmeyin iktidardan…
Tüm mesele şudur;
“Ülkenin kalkınması için fakirin haklarını korumak mı gerekir, yoksa zenginin parasını muhafaza etmek mi?”
Yapın seçiminizi, değil bir seçim, yüzyıllar sizin olsun…
Vesselam.

YORUM ALANI

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.