“Aziz Milletimize ve Kamuoyuna saygılarımla arz ederim” diyerek başladığı yazısında Alaattin Çakıcı şunları kaydetti;
“Tarih sahnesinde kurulan Türk Devletleri, günümüze kadar sürekliliğini devam ettirmiştir. Devleti yöneten Han, Hakan, Kağan, Sultan ve Cumhurbaşkanları zamanı gelince görev bayrağını bir sonrakine devretmiştir. Yeni geçtiğimiz başkanlık sisteminde de böyle olacaktır. Tayyip Erdoğan ömrü vefa ettiği sürece milletimiz iradeyi kendisine verdiği müddetçe görevine devam edecektir. Millet yeri geldiğinde bu görevi başka birine tevdi edecektir. Bu devlet devamlılığının bir gereğidir.
Sayın Devlet Başkanını severiz, sevmeyiz. Bu ülkemizin iç sorunudur. Tabii ki kendisine sorular sorulacaktır, eleştirilecektir. Herkes eleştirebilmelidir, herkes yasal çerçevede sorular sormalıdır. Bir önceki mektubumda kendisine yasal zeminde doğru sorular sormuştum. Bu da benim için bir vatandaşlık görevidir.
Batıl’ın 5 atlısının, kötülerin en kötüsü olan, insanlık adına işkenceyi uzatan, dünyaya adalet ve demokrasi getireceğim diyen bu üst aklın iti Trump denen züppe bir mafia boss’u gibi dünyayı tehdit etmektedir. Daha evvelki yazılarımda belirtmiştim; Trump, 380 milyar dolar Suudi Arabistan’dan, 11 milyar dolar Katar’dan gasp etmişti. Vücut dilinde dengesiz, bakışlarında bir tımarhane kaçkını, sadist bir deli, sapık katil görünümü veren, üst aklın ve İsrail’in iti olan ve onunla yola çıkan AB’deki kendi gibi Türk ve Müslüman düşmanı olan bu itler topluluğu ülkemizi ve coğrafyamızı, İslam Dünyası’nı , Kudüs’ü, Gazze’yi kan gölüne çeviren Armageddon Savaşı’nın bir an önce gelmesini istiyorlar. İnsanlığın ve İslam’ın düşmanı birer mafia boss’u gibi dediğim dedik, kestiğim kestik düşüncesiyle hareket ederken 1.Dünya Savaşı’nda Osmanlı Coğrafyası’nda Batı’nın tamamlayamadığını bu mahşerin üç atlısına tamamlatmak istiyorlar.
Daha eskiden baba Bush’un oğlu o kokainman manyağın dediği gibi 11 Eylül’den sonra şer üçgeni olarak tarif ettiği “İran, Kuzey Kore ve Afganistan”dı. Bugün de onlar için şer üçgeni “Türkiye, İran ve Rusya”dır. Buna dünyanın şaşmaması gerekir. Yıllardır PKK’yı silahlandırıp ülkemizi kan gölüne çeviren ABD, İsrail ve kökeni Yahudi olan bu üst akıl ne yaparsanız yapın unutmamanız gereken bir şey var. Hiç aklınıza getirmediğiniz, dünya bir 3. Dünya Savaşı’nı yaşar, Türkiye de kurulan yeni dünya düzeninde yerini alır. Tarih süreci içerisinde bu hep böyle olmuştur. Tarihi araştırdığınızda, her zaman diliminde bir Türk Devleti var olmuştur. Siz kabul etmeseniz de tarih sözlerimin doğruluğunu teyit etmektedir.
Hangi tür ambargo uygularsanız uygulayın! Dinimiz der ki; İnsan ve her canlı rızkı ile yaşamına devam eder. Rızkı veren Allah’tır. Size daha evvelki yazılarımda da belirtmiştim: “ Bu millet size Tayyip Erdoğan’ı yedirmez.”
Sizin aklınız yeni 15 Temmuz’ları gerçekleştirebilir miyiz düşüncesinde. Buna gücünüz yetmeyecektir. Gücünüz yetiyorsa tekrar deneyiniz. Bu millet 1. Dünya Harbi’nde ve Kurtuluş Savaşı’nda ateş ile imtihan edilmiş bir millettir. 80 milyon’un da onların torunları olduğunu unutmayınız! Ne işiniz var 10bin kilometre uzaktan gelip coğrafyamıza müdahale ediyorsunuz? Daha evvel de W.Bush ve Barrack Obama’ya mektup yazmıştım. Devletler devletleri istediği çizgiye getirebilir ve tarih sahnesinden silebilir.
Benim adım Alaattin Çakıcı! Ben hükmedilemeyen, inanç ve idealleri doğrultusunda öldürülmeyi hiçe sayanlar kategorisindenim diye yazmıştım. Bu sözlerim medya ve sosyal medyada bulunmaktadır. Trump denen deli dürzü! Bu aziz milletin her ferdi, hükmedilemeyen, inançları doğrultusunda bedenlerini siper edenler kategorisinde olduğunu unutma.
Bu devletin mihenk taşı, Cumhuriyet’in ilk bozkurtları gerçek Kemalistler, şu anda devletin mihenk taşı olan bozkurt karakterli ülkücüler ve onların lideri son Türkmen Bey’i sayın Devlet Bahçeli,her etnik mozağiye sahip vatan sevdalıları size Tayyip Erdoğan’ı yedirir mi? Daha evvel de bahsettiğim gibi bu millet hükmedilen değil, topraklarının her zerresi için bedenlerini siper eden bir millettir. Sen ve senin gibiler pek inanmaz. Nemrut, Hz. İbrahim’i ateşe attığı an karıncalar ateşi söndürmek için topluca yola çıktılar. Onlara soruldu: “ Ağzınızdaki su ile mi ateşi söndüreceksiniz?” Onlar: “ Biz bunu biliyoruz ancak safımızı belli etmek için Hz. İbrahim’in yanındayız.” Dediler.
Trump denen dengesiz mafia boss’u, Nemrut’un nasıl öldüğünü biliyor musun? Bir sinek onun ölümüne sebep oldu. Aziz Türk Milleti’ni sinek yerine koyarsanız sonunuz Nemrut’un ölümü gibi olur.
Zaman zaman Tayyip Erdoğan’a sorular sorarım; hafif de olsa zülfiyare dokunurum. Devletin bekası söz konusu olduğu müddetçe –iğne ucu kadar- devlete kim zarar vermek isterse Alaattin Çakıcı bile bedenini Tayyip Erdoğan’a siper eder.
Bu yazıyı yazarken Allah’tan başka hiç kimseye biat etmem. Sadakatim devletimedir. Devletimin başkanı hedef alınırsa o zaman sayın Tayyip Erdoğan’ı bırakırsam anamın, babamın, yedi sülalemin, mensup olduğum milletimin toprak altında yaşayanlarının kemikleri rahatsız olur.
NOT: Sizin şer üçgeni dediğiniz İran Şii’leri ile Türkiye’nin Sunni’leri kardeştir. Onların parmağı kopsa biz acıyı kolumuzda hissederiz. Bu tüm Müslümanlar için geçerlidir. Şer üçgeni dediğiniz Rusya, Türkiye ile dosttur. 250 yıldır da Türki kavimler ile akrabalık bağları vardır. Şer üçgeni dediğiniz üçgenin öbür ayağı, kan gölüne çevirdiğiniz, ekonomik ambargo uyguladığınız, yıllarca dost görünüp düşmanlarını silahlandırdığınız Türkiye’dir. Türkiye’yi her an parçalamayı düşünüyorsunuz. Bu milletin size Nemrut’un sonunu yaşatacağını hiç aklınıza getirmiyor musunuz? İşinize gelince şer üçgeni diyorsunuz. Şer, Şeytandır. Biz Hakkız siz Batılsınız. Para, teknoloji, her türlü gelişmiş silah; bir millet kalbi Hakka inanmışsa hiçbir şey yapamazsınız. Tevrat’ta da Zebur’da da İncil’de de Hz. Adem’den günümüze gelen tüm suhuflarda da hepsinin toplamını Kur-an teyit ediyor. Sizin gibi sapıklaşmış toplumların titreşimli bir sesle yok edildiğini kısmi bozulmuş kitaplarda bile araştırırsanız görürsünüz; her ne kadar bozulmuş olsa dahi.
Başta MHP Genel Başkanı’na, her etnik gruptan duyarlı vatandaşlarımıza, sayın Devlet Başkanımız Tayyip Erdoğan’a şunu hatırlatmak isterim: Milli meselelerde sen önde yürüyeceksin, bu millet de senin arkandan yürüyecektir; tıpkı İstanbul’un Fethi gibi. Asla! Babam rahmetli Ali’ye bile yalakalık yapmam. Doğru konularda yanındayım, yanlışını sonu ölüm bile olsa eleştiririm.
Tekrar saygılarım ile arz ederim. 11.08.2018 ALAATTİN ÇAKICI”
