Milli Savunma Bakanlığı, Türk Silahlı Kuvvetleri, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığında görevli sivil devlet memurları tarafından kurulan Savunma ve Güvenlik Destek Hizmetleri Sendikası (SAVDES-SEN) Genel Başkanı Tuncay CENGİZ, Genel Başkan Yardımcısı Ferit BİNGÖL ile birlikte, 27 Mart 2018 tarihinde Kocaeli iline gelerek, SAVDES-SEN Kocaeli Bölge Şube Başkanlığı faaliyetlerinin incelenmesi ve denetlenmesi ile birlikte Gölcük ve Karamürsel’deki askeri birliklerde görevli üyelerini ziyaret etti.
Kocaeli Bölge Şube Başkanı Özhan İMRE ve Şube Yönetim Kurulu üyelerinin de iştirak ettiği Karamürsel Eğitim Merkezi Komutanlığı ve Gölcük Tersane Komutanlığındaki ziyaretlerde, Genel Başkan Tuncay CENGİZ tarafından, özellikle 15 Temmuz 2016 tarihinde meydana gelen hain darbe girişimi sonrasında yürütülen sendikal faaliyetler ve ulaşılan sonuç ve aşamaları hakkında üyelere bilgi verildi.
Faaliyetler kapsamında Genel Başkan Tuncay CENGİZ tarafından Şube Merkezinde yapılan basın açıklamasında, Milli Savunma Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı ve Jandarma Genel Komutanlığı yetkili sendikası olarak, aldığımız yetki ve sorumluluğun farkındayız. Göstermelik ve taklitçi sendikacılık yapanlara inat sonuç odaklı gerçek ve etkili hak mücadelesini yürütüyoruz.” dedi.
Açıklamalarına, “Üyemiz olsun ya da olmasın Milli Savunma Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı ve Jandarma Genel Komutanlığında görevli tüm sivil devlet memurlarının kurumlar nezdinde ki tek yetkilisi olan SAVDES-SEN olarak Nisan 2018 ayı içerisinde kurum işveren vekilleri ile yapacağımız KURUM İDARİ KURULU TOPLANTILARINDA, mali ve sosyal haklarımızın iyileştirilmesi ile çalışma hayatımızda karşılaştığımız sorunlarımızın giderilmesine yönelik kararlar alacak ve bu kararların hayata geçirilmesinin takipçisi olacağız.” sözleri ile devam eden Tuncay CENGİZ; Milli Savunma Bakanlığı ve Türk Silahlı Kuvvetlerinde görevli sivil Devlet memurlarının yüz yıllık tarihlerinde ilk olan birçok çalışmaya da imza attıklarını belirterek, “Fiili hizmet süresi zammı-yıpranma” hakkının verilmesi, “İlave MSB-TSK Özel Hizmet Tazminatı”, “Asayiş Tazminatı” kanun değişiklik taslakları çalışma başlatılması için ilgili kurumlara gönderilmiştir. 17 Şubat 2016 tarihinde Merasim Sokak’ta 12 sivil memur arkadaşını şehit veren ve Afrin Kahramanlarının mesai arkadaşları olan sivil devlet memurları, “Fiili hizmet süresi zammı-yıpranma”, “İlave MSB-TSK Özel Hizmet Tazminatı” ve “Asayiş Tazminatı” hakkı verilmesini ve kanun değişikliği sürecinin sonuçlandırılmasını Sayın Cumhurbaşkanımız ve hükümetimizden büyük bir umut ve özlemle beklemektedir.” dedi.
90’lı yıllarda gıpta ile bakılan sivil devlet memurlarının mali haklarının, eşit işe eşit ücret politikaları ile geriletildiğini ve oldukça geride kaldığını belirten Genel Başkan Tuncay CENGİZ, bu taleplere ilave olarak sivil memur tarihinde ilk defa “Sivil Devlet Memurları Yönetmeliği” ve “Yardımcı Hizmetler Sınıfı Sorunlarına İlişkin Rapor” hazırlayarak ilgili birimlere ilettiklerini ve Yardımcı Hizmetler Sınıfı sorunlarının çözümüne yönelik toplanan yaklaşık 2000 dilekçeyi 13 Mart 2018 tarihinde Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlık makamları ile ilgili bakanlıklara sunduklarını ifade etti.
Türk Silahlı Kuvvetlerimizin Afrin’de yürüttüğü Zeytin Dalı Operasyonuna da değinen CENGİZ, “Afrin Kahramanlarının mesai arkadaşları olarak, operasyonu sonuna kadar destekliyor, yanlarında olmak ve her türlü desteği vermek üzere Sayın Genelkurmay Başkanımızdan emir ve izin bekliyoruz. Resmi başvurumuzu yaptık.” açıklamasında bulundu.
Son olarak, sendikal mücadeledeki amaçlarının aidat toplamak olmadığını belirten Tuncay CENGİZ sözlerine şöyle devam etti: “Camiamız yaklaşık 25.000 kişi. Bizi bizden daha iyi anlayan olması mümkün değil. Bunun yanında, herkes doğru ve yanlışı iyi değerlendirmeli, kendi içinde dahi sorunlarını çözemeyen ve kısır çekişmelerle uğraşmaktan mücadeleye vakit bulamayan, bu nedenle de kopyacılık ve emek hırsızlığı yaparak göstermelik sendikacılık örneği sergileyen, zorda kaldıklarında en yakınlarına dahi iftira atmaktan çekinmeyen, sürekli yolsuzluk iddiaları ile çalkalanan ve sendikayı geçim kaynağı olarak gören yöneticilerin yönettiği sendikaları sorgulamalı ve pirim vermemelidir. Atalarımızın dediği gibi, “Firavuna karşı çıkmak yeterli değildir. Musa’nın da yanında olmak gereklidir.” Yanlış yapanlar sistem dışına atılmadıkça bu camianın tek çatı altında toplanması sürekli engellenir. Camiayı tek çatı altında toplamak için yanlışa dur demek, doğruyu desteklemek ve mücadeleye sahip çıkmak boynumuzun borcudur. Bunun vebali bizler dahil camianın tüm fertleri üzerindedir. Herkes bu bilinçle hareket etmeli, şapkasını önüne koyup düşünmelidir.”
