DOLAR
EURO
GRAM ALTIN
ÇEYREK A.
BITCOIN
ÜYE PANELİ
SON DAKİKA
hava
Google News

Türkiye’nin Libya’da Ne İşi Var?

Son Güncelleme :

05 Ocak 2020 - 18:01

/ kez okundu.
Türkiye’nin Libya’da Ne İşi Var?

Akdeniz’de enerji kaynaklarının paylaşımı konusunda müthiş bir savaş yapılıyor. ‘Savaş’ diyorum, çünkü işin boyutu mücadeleyi ya da başka bir isimlendirmeyi çoktan aşmış durumda. Doğu Akdeniz’e kıyısı olan olmayan tüm ülkeler zengin enerji kaynaklarından istifade etmek için kıyasıya bir savaş yürütüyorlar.

Yeni yüzyılın değişmeyen enerji kaynağı yine petrol ve doğalgaz… Mevcut rezervlerin tükenme eğilimi göstermesi, ülkeleri tabi olarak yeni arayışlar içerisine itiyor. Bunun için Akdeniz müthiş bir havza. Şu sıralar herkes orada, herkesin ilgisi bu alanda…

Türkiye Cumhuriyeti Devlet Başkanı’nın, “Akdeniz’de bize olta atmaya alan bırakmayacaklar.” diye en üst perdeden haykırdığı şey tam da bu. Muktedir devletler, Türkiye’yi alanın dışına iterek etkisizleştirmek ve kendi emellerini rahatça gerçekleştirmek istiyorlar.

Türkiye bu savaşın bir parçası elbette. Şartlar yüzyıl öncesine çok benziyor, yine büyük devletler sahada, yine işin öznesi petrol ve yine alan savaşları yapılıyor. Bu ortamda Türkiye çok önemli bir hamle yaptı, Libya meşru hükümetiyle bir saha anlaşması imzaladı. Bunu önemini de; “Eğer Libya’nın meşru hükümeti ile yaptığımız anlaşmayı ayakta tutamazsak Akdeniz’de bir olta atmaya alanımız kalmayacak.” diye özetledi Sayın Cumhurbaşkanımız…

O zaman ne yapmalıydı Türkiye Cumhuriyeti?

Eli kolu bağlı, olup bitenleri seyir mi etmeliydi? Burnumuzun dibindeki enerji kaynakları paylaşılırken tribünden mi bakmalıydı? Ülkemiz tez elden, sahte pehlivanların peşref attığı bu alanda baş pehlivan olarak yerini almalıydı, bir dakikalık gecikme bile ‘tuş’ olmaya yeterdi. Ülkemiz kendisi tuş olacağına, yerinde bir hamleyle rakiplerini kündeye getirdi, mücadelenin özeti budur.

Bu yüzden, Batılılar ve ABD Hafter’i destekliyor, zira onlar Türkiye’nin bu hamlesini akamete uğratmak istiyorlar. Nasıl ki Suriye’de PYD’ye omuz verdilerse Libya’da da Hafter’e öyle destek veriyorlar. Libya’da yapılan da Suriye’den farklı değil, vekalet savaşları… Anlaşılacağı üzere ülkemiz bir varlık yokluk savaşı veriyor.

Bunu bile göre “Libya’da ne işimiz var?” demek cahillikle filan izah edilecek bir durum değil. Fırat Kalkanı’nı yaparken de “Ne işimiz var Suriye’de?” denmişti. Zeytin Dalını’da… Ne işimizin olduğunu hala anlamayanlar bu gün “Libya’da ne işimiz var?” diyorlar.

Değişen dünya dengeleri sizi bazı adımları atmaya mecbur ediyor. Atmazsanız eğer tehlike önce sınırınıza, sonra da içinize sıçrar, kurtulamazsınız.

Türkiye’nin Libya’ya asker göndermesi yakın tarihin en önemli olayıdır. Bu, bilumum batı dünyası ile savaştır. Onların planlarını bozma girişimidir. Kendi çıkar ve geleceğini koruma adımıdır. Bu gün gitmezseniz, yarın çok geç olacaktır. Bu gün karşı çıkanlar; “Neden gitmediniz?” diye o gün akıllarınca muhalefet edeceklerdir, bu da bir vakıadır.

Türkiye her alanda yüklü bir mücadele vermektedir. Teknolojide, enerjide, savaş alanlarında güçlü dünya devleri kadar söz sahibi konuma gelmiştir. Artık kimse Türkiye’yi yok sayamamaktadır. Hedeflerine, yapmak istediklerine karşı koyamamaktadır. Tek çareleri çeşitli terör guruplarını kullanarak zayıflatıp zaman kaybettirmeye çalışıyorlar.

Şurası nettir ki böyle zamanlarda dışarıdan müdahaleler etkili değildir. Hatta ters etki yaparak daha fazla kenetlenme sebebidir. Morali asıl iç kamu oyu bozar. Önemli olan, her bir bireyin meseleyi milli olarak addetmesi, elimizi kolumuzu bağlamaya çalışanlara karşı direnç göstermesi, kenetlenmesi zaruridir. Kıyılarımızın tam dibine cephe kuranlara karşı savunma hattımızı Liya’dan, Suriye’den başlatmak millet olarak zaten karakterimizdir.

Unutmayalım, Hafter denilen örgüt İsrail ve Sisi’nin maşasıdır. Türkiye ile mücadele edenlerin tetikçisidir. Kim Türkiye düşmanı ise Hafter’le iş tutmuş durumdadır. Bunu göremeyecek kadar kör, yaklaşan tehlikenin ayak seslerini duyamayacak kadar sağır olamayız. Yarın dengeler değişse bile kökü derinlerde olan bir milletin doğru yerde durması tarihsel bir zorunluluktur.

Vesselam…

 

 

 

YORUM ALANI

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.