DOLAR
EURO
GRAM ALTIN
ÇEYREK A.
BITCOIN
ÜYE PANELİ
SON DAKİKA
hava
Google News

Mesele ‘Doğa Koleji’ Değil Burjuvanın Ayrıcalığı

Son Güncelleme :

20 Aralık 2019 - 16:47

/ kez okundu.
Mesele ‘Doğa Koleji’ Değil Burjuvanın Ayrıcalığı

‘Burjuva’ kelimesini kullanmış olmam bir kesim üzerinde rahatsız edici bir tesir bırakacaktır, biliyorum. Yerine ‘seçkin’, ‘soylu’, ya da ‘elit’ gibi kavramları da kullanabilirdim fakat bunun, meramımın tam karşılığı olacağını düşünmüyorum. Zira bu gün yaşanan ‘özel okul’ hadisesindeki rezalet meseleyi, ‘Burjuva’nın memnuniyeti ya da memnuniyetsizliği üzerinden okumayı gerekli kılıyor. Sözünü ettiğimiz gurup imtiyazını büyük oranda eğitimden almıyor mu zaten?

Çoğu defa ifade ettim, bu konuda fikrim sabittir. Sosyal bir devlette ‘özel’ diye bir kavrama yer olamaz. İşin içine ‘özel’i soktuğunuz zaman orada başka bir şeyi konuşmanın anlamı yoktur. Hele bu alan, eğitim gibi bir milletin kaderini toptan belirleyecek bir olgu ise iş fecaat boyutunu aşmış demektir. Bu; “Parası olan seçkinci okusun, olmayan çobanlık yapsın” anlamına gelir. İtirazı olanlara;  “Devlet imkanları yeterli ise şayet, neden özel okul icat edildi?” diye sorarım…

Hakeza ‘özel hastane’ de de durum böyledir. ‘Özel Üniversiteler’ bir anlamda kabul edilebilir ama herkesin eşit alması gereken ‘temel eğitimin’ ayrıcalıklı sunulması bir insan hakları ihlali değil midir?  Aynı zamanda bir devrim yasası olan “Tavhid-i Tedrisat kanunu’na aykırılık” yok mudur? Cumhuriyeti kuran kadronun ‘özel eğitim’ konusundaki düşünce ve uygulamaları nasıldı? Cevabı vermesi gerekenleri göreve davet ediyorum.

Ayrıca, Sosyal sınıf ayrımına en çok karşı çıkanların, ‘düzenin sunduğu bu imkanlardan en fazla istifade edenler’ olması da ayrıca yazılması gereken psiko-sosyal bir problemdir. Sözde sisteme karşı olanlar, imkan ellerine geçince ‘helvadan putları yer gibi’ bu ayrıcalıktan doyasıya faydalanıyorlar…

Sosyal devletlerde –ki dünya tarihinde böyle bir devlet şekli olduysa şayet- ‘özel’ kavramının ortaya çıkışı çok eski değildir. Batı’da sanayi devriminin yoğun yaşandığı 18. Yüzyıl sonlarında kırdan kente göç edenlerin ulaştıkları bir imtiyaz olarak tebarüz etmiştir. Zira para ve güç imkanını bir şekilde eline geçiren burjuvazinin çocuklarının öznel koşulları, diğer sınıf çocuklarla aynı ortamı paylaşmalarını imkansız kılmıştır.

Batı devletleri ‘seçkinci’ bu kitlenin isteklerini karşılayabilmek için alternatif okullar açmıştır. Batı’da özel okulların ortaya çıkış hikayesi tek cümle ile budur.

Biz dünyayı batıdan elli sene geç yaşadığımız için bazı olaylar daha yeni yeni başımıza geliyor. Her ne kadar özel okul düşüncesi Tanzimat Fermanı ile ortaya çıksa da, yaygınlaşması son on yılda hızlanmıştır.  Doğa Koleji özelinde şekillenen bu seçkinci modelin başımıza saracağı yük ise apayrı bir derttir. Özel okul fiyatlarının normal bir vatandaşın kapasitesini çok çok aşan bir büyüklüğe sahip olduğunu biliyoruz. Korkunç paraların talep edildiğini bakanlık bilmiyor olamaz. Yani ortada finansal bir sıkıntı neden olsun? O zaman patron olanlar bu parayı nerede kullandılar? Devletin sorması gereken hesap bu iken, öyle anlaşılıyor ki, bu yük her zaman olduğu gibi gariban halkın sırtına sarılacakmış gibi gözüküyor.

Milli Eğitim Bakanı açıklama yapıyor; sözü, “Gelecek olanlara karşı her türlü tedbiri aldık, hayıflanmasınlar.” demeye getiriyor. Madem imkan vardı, niye özellere yönlendirildi insanlar? Bu burjuvanın çocukları bizimkilerle aynı sınıfta mı okuyacak zannediliyor? Niyet okumuyorum ama gelen bu seçkincilere özel sınıflar açılacaktır. Madem böyle imkanınız vardı da bizim çocuklarımız için neden kullanmadınız?

Biliyorum ki sorulan hiç bir sorunun anlamı ve karşılığı yok. Biz aslında tüm kurum ve kurullarıyla çürümüş bir sistemden bahsediyoruz. Bu sistem yıkılmadıkça hiçbir şeyin değişmeyeceğinden eminiz. Fakat yine de ‘çıkmayan candan ümit kesilmez’ misali devletimizden bir kaç talebimiz olacaktır;

Sayın Bakanım!

Özel okul meselesini toptan reddetmiyorum. Her konuda olduğu gibi bu konuda da ‘kar’ ‘zarar’ bileşkesi elbette vardır. Özel okullaşmanın devletin kamu eğitimi giderlerine destek olduğunu, rekabet ortamı oluşturduğunu çok iyi biliyorum. İkincisi biraz sorunlu olan bu iki ‘kâr’ından hariç bana bir tane faydasını söyleyebilir misiniz?

Sizlerden istirhamım, zararı karını çoktan geçmiş bu anlayışın yeniden değerlendirilmesidir. Öğretim birliği yasasına uygun,  fırsat eşitliğini bozmayacak yeni modeller ortaya koymanızdır. Lütfen bu okullarda okuyanlar devlet üniversitelerine gitmesinler. Nasıl ki temel eğitimlerini özelde aldılarsa, yüksek öğrenimlerini de para vererek alsınlar. Bunu yasalaştırın ki en azından bir nebze de olsa fırsat eşitliği sağlansın.

Bir de, burjuva babalarının heva-u hevesleri doğrultusunda ortaya çıkardıkları bu yükü  garibanın sırtına vurmayın, ne olur! Sonucu nedeninden daha ağır bir veballe karşılaşırsınız…

Bunun olacağına inanıyor musunuz diye sorarsanız; cevabım;

“Düzen böyle kardeşim, düzülenin ne önemi var.” olacaktır.

Vesselam…

 

YORUM ALANI

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.